Bir Fenerden Bir Efsane Çıkaranlar!
Fenerbahçe Efsanesi.
Bir Fenerbahçe’den Bir EFSANE!
Bir tarihtir Fenerbahçe , yazı dizimizin bu bölümünde kulübümüzün kısaca kuruluş hikayesine değinmek istedik.
Türk futbolunun lokomotiflerinden olan Fenerbahçe’nin temelleri 1907 yılında atıldı. Kulübümüzü kuran üç parlak gençti. Nurizade Ziya Songülen , Ayetullah Bey , ve Necip Okaner. Bu parlak üç genç özellikle İngilizlerin kurduğu futbol takımlarının maçlarını izlerken, iç geçirip hayıflanır ve kendilerinin de bir Türk takımı kurması gerektiğini hayal ederlerdi. Bunun sonucunda Necip Okaner’in moda semtindeki evinde buluştular.
Karanlık bir akşam üstü bir masa etrafında toplanan bu ışık saçan gençler yapılan toplantının en hararetli kısmında evin penceresinden Fenerbahçe burnunda yer alan gemilere yol göstermek için kullanılan feneri görürler.
Feneri gören o güzel gençler artık kuracakları kulüp hakkında oy birliği ile bir fikir edinmişlerdi. İşte FENERBAHÇE 1907 yılında tam kuruluş günü bilinmemekle birlikte böyle kurulmuştur. ULU Önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün kulübümüzü 3 Mayıs 1918 günü ziyaret etmesiyle birlikte FENERBAHÇELİ’lerde kulübün kuruluş günü olarak bu günü kabul etmişlerdir. 3 Mayıs 1907 günü kulübümüz kurulmuş şanlı tarihimiz başlamıştır.
İSTANBUL’DA İLK ŞAMPİYONLUK
Genç ve hevesli gençler sayesinde kulübümüz 1907 yılında doğar. Cumhuriyet kurulmadan önce Türkiye’de ülke çapında bir lig yoktur. Bunun yerine İstanbul’daki Türklerin , gayrimüslimlerin ve yabancıların takımlarından oluşan İstanbul Ligi vardır. Kulübümüz de bu ligin içinde yer almıştır. Sarı kanaryalı ekibimiz kurulduktan 2 yıl sonra İstanbul Ligi’ne katılmıştır. Ancak takım çok çok yeni olduğu için alınan sonuçlar çok da başarılı olmamıştır. O dönemde takımımızın hayatta kalabilmesi için başka kulüpler ile birleşmesi bile düşünülmüştür.
ÜÇÜNCÜ YILDA YENİLGİSİZ MUHTEŞEM ŞAMPİYONLUK
Kulübümüzün kurucularından Ayetullah Bey, kulübün başka kulüpler ile birleşecek olması fikrine son derece uzak kalmıştır. Ayetullah Bey, birleşme sonucunda kulübün adının değişeceğini bilmektedir ve bunu reddetmiştir. Fenerbahçe kulübü yoluna tek başına devam etme kararı alır. Yıllar sonra buna ” Tarihi Değiştiren Karar ” denilecektir.
Kulübümüzün kuruluşundan sonra , son derece zeki bir futbol adamı olan Elkatipzade Mustafa bey kulübümüze üye olmuştur. Kulübümüzün temellerinin en sağlam şekilde atılması noktasında ve futbol adına hızlı bir gelişme gösterilmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Fenerbahçe kulübünde futbol oynaması için okullarda ve arsalarda top oynayan gençlerden iyi futbolcular keşif etmiştir ve güçlü bir kadro oluşturmuştur. Elkatipzade o dönemlerin yetenek avcısıydı demek pekte yanlış olmayacaktır. Tüm çabaların sonunda Fenerbahçe, İstanbul ligi’ndeki üçüncü yılında şampiyon olmuştur ; hem de hiç yenilmeden!
RENKLERİN BÜYÜLEYİCİ HİKAYESİ!
Fenerbahçe renklerinin hikayesini anlatmakta gerekir. Kulübümüzün ilk renkleri sarı-beyazdır. Daha sonra sarı-lacivert efsane olacak çubuklu formaya geçilmiştir.
Kulübümüzün ilk amblemi de ışık saçan bir Fener olmuştur. Bir kaç sene bu amblem kullanıldıktan sonra bu gün kullanılan amblemimiz oyuncumuz Topuz Hikmet tarafından çizilmiştir. Beş renkten oluşan amblemde ‘Fenerbahçe Spor Kulubü 1907’ yazısını taşıyan beyaz çerçeve, temizlik ve açık yürekliliğin sembolu kırmızı renk, Fenerbahçeliler arasındaki sevgi ve bağlılığı ifade etmiştir ayrıca Türk bayrağımızı sembolize etmektedir. Orta alanda bulunan sarı lacivert kalp şeklindeki sarı renk,Fenerbahçeye duyulan gıpta duygusu ve kıskançlığı, lacivert ise soyluluğu tasvir etmektedir. Bu iki renk arasından yükselmiş olan palamut dalı Fenerbahçeliliğin kudretini ve kuvvetinin ifadesi olmuştur. Yeşil renk de yükselen bu kudretli kulüp için ne denli çok başarının gerekli olduğunu gösterir.
Seneler sonra Topuz hikmet Kulübümüzün arması için şunları anlatmıştır ;
Kulübümüzün rengi değiştikten sonra sarı-lacivert renkleri içeren bir amblem oluşturulması işi zorunluluğu doğdu takım arkadaşlarım amblem çizme işini bana bıraktılar. Bende rozeti çizerken ona şu manayı vermeye çalıştım ; kalpten gelen bir bağımlılıkla bu kulübe hizmet etmek. Topuz’un yapmış olduğu rozet takım arkadaşları tarafından beğenilmiş ve o dönemde Manchester’da yaşayan Tevfik Haccar sayesinde orada yaptırılmıştır. İşte tüm şartlar çok zor olsa da Fenerbahçe bu şekilde bu renklere gönül verenler tarafından halkın takımı olarak kurulmuştur.